Fenerbahçe fena gidişi ne yapsa durduramıyor. Konyaspor’a 2-1 mağlup olan sarı-lacivertli ekip, Süper Lig’de defalarca üçüncü kez mağlup oldu
Mevlana’nın kentinde kritik dönemeç… Bir tarafta ligin en iyi futbolunu oynayan ekiplerinden Konyaspor, öteki yanda fena gidişe dur demek için sahaya mutlak üç puan parolasıyla çıkan Fenerbahçe… Nefesler tutulmuş, birincil düdük bekleniyor.
Ülkenin coşku veren hocalarından İlhan Palut, orta sahadaki Hadziahmetovic’in yokluğunda orta sahada Oğulcan’a şans vermiş. Boşnak yıldızın aranıp aranmayacağı merak ediliyor. İç sahada bu sezon namağlup olan yeşil-beyazlılar, bu seriyi devam ettirmeyi hedefliyor. Özellikle kanatlardan yapacakları akınlarla, duran topları tehlike yaratabilir gibi duruyor.
Kanarya’da Vitor Pereira Kim’in cezasının bitmesiyle ideal üçlüsüne dönmüş. Koreli stoperin besbelli, Szalai’nin sol, Tisserand’ın sağda yer aldığı formül defansif olarak fazla tutmuştu umulan. Zajc orta sahada Luiz Gustavo’nun yanına yerleştiren Portekizli öğretmen, ileri üçlüyü de Pelkas-Rossi ve Valencia’dan oluşturmuş durumda. Tansiyonun yükseldiği sarı-lacivertlilerde gaye belli. Bakalım evdeki hesap çarşıya uyacak mı…
Golle başladı az kalsın maç. 2. dakikada Soner’in cinayet sahasından yaptığı harikulade vuruş köşeyi bulmuştu. 11’de fark ikiydi. Guilherme’nin adrese teslim ortasına kafayı vuran Abdülkerim’di.
Skor avantajını eline geçiren konut sahibi, bir 15 dakika savunmada vidaları sıktıktan daha sonra her tarafta yüklenmeye başlıyordu. 34’te Çikalleshi cinayet sahasında mağdur durumda iyi vurabilse, fişi çekecekti.
Pereira oyuna birincil yarı bitmeden müdahale ediyor, üç değiştirme yapıyordu. Serdar, Novak ve İrfan Can girmiş; Nazım, Pelkas ve Rossi çıkmıştı. Devrenin sonunda söylenen İzmir Marşı uyarı çekiyordu.
İkinci 45 dakikaya daha istekli başlayan Kanarya, ligin ekip boyu en kısa olan ekiplerinden birine karşısında aradığı pozisyonları bulabilecek miydi? 56’da Valencia’nın kafasını Sehiç güçlükle çıkarıyor, dönen topta benzer futbolcunun röveşatası direkte patlıyordu.
63’teki kontrada Çekiçi beş adımdan topa vuramıyordu. Hemencecik arkasındaki arkadaşına bıraksa, tabela yeniden değişecekti. 72’de sakatlanan Altay, yerini Berke’ye bırakıyordu. Genç file bekçisinin göz yaşları içimizi burkuyordu. 75’te gole yakında olacak olan yeniden Valencia, bu sefer istediği gibi dokunamamıştı. Valencia da sakatlanınca, değişiklik hakları biten Kanarya sahada on kişi kalmıştı.
84’te sahaya girdiği andan itibaren olumlu işler yapan İrfan Can, frikikten çok büyük bir gole imzasını atıyordu. Maçın sonunda tansiyon yükselse de Fırat Aydınus’un sakinliği ders niteliğindeydi.
İlginç bir maçtı. Ev sahibi bambaşka kazanabileceği maçı kaybedebilirdi de. 2-0’dan sonra bu dek pozisyon vermeleri muhabere. Palut, bu konuyu masaya yatıracaktır idmanlarda. Fenerbahçe’de ise sular bir türlü durulmuyor. Sakatlıklar canları daha da sıkarken, günün tek artısı İrfan Can olsa gerek. Idare ve hoca için günler daha da kararacağa benziyor!